"Doğal Yaşam"

Bir Hayalim Var

Tarım, gezegen üzerindeki en yıkıcı insan faaliyetidir. Peki yok etmeden dünyayı beslemek mümkün mü?

Toprak ve İnsan

Kum ile toprak arasındaki fark, ölüm ile yaşam arasındaki fark gibidir. Yalnızca bir avuç temiz toprak, gezegen üzerinde var olan insan sayısından daha fazla sayıda mikroorganizma içerir. Tüm besin zincirini oluşturan canlıların ve tabii biz insanların varlığını, ayak bastığımız yerin hemen altında bulunan, bu milyarlarca minik canlı mümkün kılmaktadır.

Dünyada her bir dakikada yaklaşık 30 futbol sahası büyüklüğünde toprak kaybediliyor. Bugün yeryüzü topraklarının % 70'i çoktan yok edilmiş durumda. Bu hızla Dünya sadece 60 yıl içeresinde ekilebilir topraklarının tamamını kaybedebilir. Toprak olmadan, okyanus ve denizler dışındaki tüm ekosistemler imkansız hale gelir. Yani toprak olmazsa hayat olmaz.

Tarımın başlangıcından bu yana, toprağı işlemek gibi basit bir eylem, karbon zincirini ve toprağın su tutma yeteneği gibi birçok özelliğini bozarak, hassas toprak yaşamına yıkıcı etkide bulunmuştur. Makinelerin icadıyla ve güçlü yeni kimyasalların geliştirilmesiyle endüstriyel tarım, bu sorunu katlayarak daha da kötüleştirmiştir.

Ya çok geç olmadan uyanırız ya da sürekli kuraklığa, aşırı gıda kıtlığına ve yıkıcı iklim değişikliğine giden yolda hızla ilerleriz. Tek seçeneğimiz, yerleşik son kullanma tarihi olan bir sistem mi? Yoksa bu gezegene karşı sorumluluğumuzu kabul edip gelecek nesillere olan borcumuzu sürdürmeye devam edecek miyiz?

Merhabalar,

Kişisel web sayfama hoş geldiniz. Bu sayfada Tarım ve İnsana dair edindiğim, gözlemlediğim, okuduğum; kişisel bilgi, beceri ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmayı amaçlıyorum. Bilgi paylaştıkça çoğalır ve insanın en kıymeti hazinesidir. Mesleki deneyimlerim, gezi yazılarım ve hobilerimle güzel vakit geçirmenizi temenni ederim. Her türlü görüş ve sorularınız için iletişime geçebilirsiniz.